Ertuğrul Özkök: Don Kişot kulisinde güzel bir Oya Başar dersi almak

“`html

Türkiye Sanat Dünyasının Gözbebeği: Don Quixote Oyununun Gala Gecesi

Bu yıl Türkiye’deki en önemli sanat etkinliği olarak kabul edilen Don Quixote oyununun galası, geçtiğimiz akşam Zorlu PSM sahnesinde gerçekleştirildi.

Açılış performansını üçüncü sıradan izleme fırsatı buldum.

İlk Perde Açıldığında Yaşanan Şaşkınlık

İlk perde açıldığında, orada bulunan izleyicilerin çoğu büyük bir şaşkınlık içindeydi. Karşımızda, Türkiye’de daha önce hiç topluca deneyimlemediğimiz kadar derin bir sahne tasarımı vardı.

Işıklandırma harikaydı ve oyun, adeta bir Broadway performansını andırıyordu.


Zuhal Olcay, Selçuk Yöntem ve Cengiz Bozkurt

Bayreuth’daki Lohengrin’i Andıran Sahne

Geçtiğimiz Ağustos ayında Almanya’nın Bayreuth kentinde Wagner’in “Lohengrin” operasını izleme şansı buldum ve oradaki sahne düzenlemesi de bu performanstaki kadar etkileyiciydi. Ancak bu gösterimi izlerken yaşadığım başlıca hayret başka bir şeydi.

39 Gün İçinde Tamamlanan Bir Mucize

21 Ağustos’ta çekilen ikinci prova fotoğrafından yalnızca 39 gün sonra, 30 Eylül’de bu etkileyici gösterimi izleyebildim. Oyun sonrası kuliste Selçuk Yöntem’e “Kaç gün provaya çıktınız?” diye sorduğumda, “39 gün” dedi. Bu, böylesine muazzam bir işin sadece 39 gün içinde sahneye konması oldukça şaşırtıcıydı.

Cüneyt ve Ayten Gökçer İle Karşılaştırma

Aklımda, Devlet Tiyatroları’nda Cüneyt ve Ayten Gökçer’in oynadığı yapımları tutarak, Broadway’de izlediğim “Hamilton” müzikalinin sahneye çıkış süresinin yedi yılı bulduğunu hatırladım. Fakat biz Burjuva sahnesinde 39 gün içinde böyle bir görsel zenginlik ile karşılaştık.

Türkiye’de Bunu Kaldıracak Sadece Üç Şehir Var

Bir diğer mucize ise sahne tasarımının kendisiydi. Zorlu PSM, gerçekten büyülenici bir mimari yapıya sahip. Ancak böylesi bir sahne yalnızca İstanbul, Ankara ve Konya illerinde mevcuttur; diğer şehirler için alternatif bir dekor oluşturulacak.


Don Kişot sahnesinden bir görüntü

Mançalı Adam’ı İlk Gördüğünüzde Hissettikleriniz

Oyun başladığı andan itibaren, “Mançalı Adam Don Kişot”u izleyince hissettiğiniz o tanıdıklık duygusu sarmaladı. Mitch Leigh’in besteleri o kadar tanıdık ve canlıydı ki, bir o kadar da etkileyiciydi.


Don Kişot sahnesinden bir görüntü

Çeverklemelere Dikkat!

Bu güzel müziklerin sözleri İngilizceden kaleme alındı. Jacques Brel, bu eserleri Fransızcaya çevirdi ve Güngör Dilmen de bu çevirileri yerine getirdi. “Impossible Dream” parçasını yıllarca Placido Domingo dinleyerek duyduk. Ancak bu sefer Selçuk Yöntem, bu kelimeleri “kutsal görev” olarak ifade etti, ki bu bence çok daha doğru bir betimleme.

Sahnede Harika Performanslar

Don Kişot oyunları, dünya genelinde geniş kadrolarıyla bilinmektedir. Örneğin, dünya çapında tanınmış Cüneyt Gökçer ve Ayten Gökçer gibi isimlerin performansları benzer oyunlar için harika örnekler oluşturuyor. Sanki bu rol için özel olarak yazılmış gibiydiler.

70’li Yılların İz Bırakan İsimleri

1970’lerin başında, Ankara Devlet Tiyatrosu sahnesinde yer alan iki Devlet Konservatuvarı öğrencisini biliyoruz. Zuhal Olcay ve Selçuk Yöntem, gösteride performans sergileyerek geçmişlerinden sözü edilen iki güzel ismi sahnede buluşturdular.

Selçuk Yöntem İle Anılar

Oyun sonrası kulise girdiğimizde Selçuk Yöntem o haliyle etkileyecekti. Oyuncular arasında geçilen o güçlü dayanışma ve sevgi dolu anlar beni derinden etkiledi.

Yürek Burkan Bir Vize Anısı

Zuhal Olcay ile ilk kez tanışıyormuş gibi hissettim. Sıcak bir sarılmanın ardından, sesinin ve oyunculuğunun beni etkilediğini fark ettim.

Önemli Bir Düşünce Deneyimi

Kuliste geçirdiğimiz konuşmada, Zuhal Olcay’ın öğrendiğim hikaye çok ilginçti. 1970’lerde Selçuk Yöntem ile Londra’ya gittikleri, paralarının yetmediği geçen bir vakitleri vardı. Ancak sadece birkaç kuruşla “Don Kişot” makyaj kitabını edindikleri, ve bu kitabın oyuna olan katkısıyla bugün karşımıza geldiği önemli bir ayrıntıydı.

Kendi Kararım ve Güncel Duygularım

Son zamanlarda, önemli gösterilerin ilk performanslarına gitmemek için kendime karar verme gereği duyuyordum. Çünkü bu ilk oyunlarında genellikle aksaklıklar ve eksiklikler ortaya çıkıyordu. Ancak bu defaki performans, dikkatimi başka bir faktöre yönlendirdi. Özellikle ses kalitesi üzerine düşündüğümde bazı konuşmaları iyi duyamadığımı fark ettim.

Ses Problemi Hakkında Düşüncelerim

İzlediğim performansı etkilemesine rağmen, kuliste paylaşmayı düşündüğüm ses problemi hakkında Selçuk Yöntem’e bahsettim. Oya Başar, “İlk oyundan sonra bu tür geri bildirim yapmamanın daha hoş olacağını” belirtti ve sözlerinde haklıydı.

Sonuç Olarak

Bir kez daha anladım ki, hayatta öğrenmenin yaşı yok. Bu harika oyunu mutlaka izleyin; belirsiz toplum sorunlarının arasında ruhunuza bir pansuman olacak, kendinizi hafif bir çocuk gibi hissedeceksiniz.


Ayşe Barım

Dün Ayşe Barım’ın sevindirici durumu

Dün, Ayşe Barım’ın tahliye edilmesini büyük bir mutlulukla karşılamak beni sevindirdi. Umarım yarın da Fatih Altaylı’nın, daha sonra Selahattin Demirtaş, Ekrem İmamoğlu ve diğer düşünce suçlularının da serbest bırakılması haberiyle sevinç duyarım.


KAAN Uçağı

KAAN Uçağı İle İlgili Duygu ve Düşüncelerim

KAAN uçağı ile gurur duyanlara, bu insanların özgürlüğünü de istemelerini önermek isterim. Çünkü onların özgürleşmesi, ülkemize Kaan’dan çok daha fazla gurur verecektir.

“`

Author: can tok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir