Çocuklarda bu belirtilere dikkat: Hızlı nefes alma, beslenme güçlüğü…

Çocuk Kardiyolojisi Uzmanından Önemli Uyarılar

Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Karagözlü, çocuklarda kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarının tanı, tedavi ve takibi ile ilgilenen bir bilim dalı olan çocuk kardiyolojisinin doğum öncesi (fetal dönem) dahil olmak üzere yenidoğan, bebek, çocuk ve ergenlik dönemini kapsadığını belirtti.

Dr. Karagözlü, çocuklarda doğuştan ya da sonradan gelişen kalp hastalıklarının görülebileceğine dikkat çekerek, “Doğuştan kalp hastalıkları her bin canlı doğumda yaklaşık 8–10 bebekte görülmektedir. Bu oran, doğumsal anomaliler arasında en sık rastlanan gruplardan biridir. Anne veya babada doğuştan kalp hastalığı tanısı varsa, çocukta bu risk yaklaşık 2,5 kat artmaktadır” şeklinde konuştu.

Belirtilere Dikkat!

Çocuklarda kalp hastalığından şüphelenilmesine neden olabilecek belirtiler hakkında bilgi veren Dr. Karagözlü, “Hızlı nefes alma, zorlanarak solunum, beslenme güçlüğü, emmeme, dudaklarda ve tırnaklarda morarma, sık akciğer enfeksiyonu geçirme, bayılma veya çarpıntı atakları, özellikle eforla ilişkili göğüs ağrısı, gelişme geriliği ve egzersiz intoleransı gibi bulgular dikkate alınmalıdır. Bu belirtilerden biri veya birkaçı mevcutsa, ailede doğuştan kalp hastalığı ya da ani ölüm öyküsü varsa, yenidoğan taramasında üfürüm duyulmuşsa ya da tarama testlerinde (EKG, telekardiyografi vb.) anormallikler varsa, mutlaka bir çocuk kardiyoloji uzmanına başvurulmalıdır” dedi.

Tüm Tetkikler Aynı Merkezde

Dr. Karagözlü, görev yaptığı Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Polikliniği’nde EKG, EKO, holter monitorizasyon (24 saatlik ritim takibi) ve efor testi gibi tetkiklerin yapılabildiğini de belirtti.

Sağlık Kontrollerini İhmal Etmeyin

Bazı doğumsal kalp hastalıklarının önlenemese de, edinsel (sonradan gelişen) kalp hastalıklarının büyük ölçüde önlenebilir olduğunu vurgulayan Dr. Karagözlü, “Aileler gebelik öncesi ve sırasında düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemeli, gebelikte enfeksiyonlardan korunmalı, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlığı kazandırılmalı, çocuklar sigara dumanı ve zararlı maddelerden uzak tutulmalıdır. Ayrıca aşıların tam yapılması (özellikle kızamık ve grip gibi enfeksiyonlardan koruma açısından) ve ailede ani ölüm ya da sağırlık öyküsü varsa erken dönemde kardiyolojik tarama yapılması hayati önem taşımaktadır” ifadelerine yer verdi.

Related Posts

Gözyaşı kanalı tıkanıklığı enfeksiyona neden olurken gündelik yaşamı olumsuz şekilde etkiliyor: Gereksiz operasyonlar tedaviyi zorlaştırıyor

Gözyaşı kanalı tıkanıklığı, tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına sebep oluyor. Uzmanlar, özellikle bebeklik çağında erken teşhis ve tedavinin önemine vurgu yaptı.

Bu nadir görülen kanser belirtisi sadece banyoda ortaya çıkıyor

Uzmanlar, safra yolu kanserinin (kolanjiyokarsinom) sessiz ilerleyip çoğu kez geç evrede teşhis edildiğine dikkat çekiyor. İlk uyarı işaretleri sıklıkla tuvalette ortaya çıkıyor; ancak sindirim veya idrar yolu problemleriyle karıştırılabildiği için gözden kaçabiliyor.

Diyarbakır Çocuk Hastanesi alarm veriyor; yapısal risk, personel yetersizliği ve ödeme sorunları gündemde

Diyarbakır Çocuk Hastanesi alarm veriyor; yapısal risk, personel yetersizliği ve ödeme sorunları gündemde

Uzmanı uyardı: Bulduğunuz çözümle oyalanmanız tanıyı geciktirebilir

Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Akranlarınıza göre daha çabuk yoruluyorsanız, efor sırasında nefes darlığı hissediyorsanız, tek yastıkla yatmakta zorlanıyorsanız bunun sebebini mutlaka araştırın. Bulduğunuz çözümle oyalanmanız tanıyı geciktirebilir. Bazen, bu tanının gecikmesi tedavi fırsatının büyük ölçüde kaçmasıyla da sonuçlanabilir” dedi.

Bu belirtilere dikkat: Mevsim geçişi migreni tetikliyor!

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk, ’’Hava basıncındaki değişimin de (barometrik) bazı kişilerde migren ataklarını başlatmaya neden olabilir. Özellikle ilkbahar, sonbahar gibi mevsim geçişlerindeki sıcaklık değişimlerine bağlı olarak yaşanan basınç farklılıkları migreni tetikleyebilir’’ dedi.

Uzmanlardan kritik uyarı: 50 yaş üzeri herkes risk altında olabilir

Belirti vermeden ilerliyor, geç fark edildiğinde kalıcı görme kaybına yol açabiliyor. Erken teşhis ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları hastalığın kaderini belirliyor.