Babacan: AKP’nin umut siyaseti bitti, korku siyaset başladı

DEVA Genel başkanı Ali Babacan’la, partinin ilk genel merkez olarak kullandığı binada buluştuk. Yardımcısı ekonomist İbrahim Çanakçı ve basın danışmanı Ömer Şahin bulunuyordu. Babacan iktidarın muhalefet üzerindeki baskısına değinerek şu sözlerle yorumlarına başlıyor:

“İktidar, muhalefetle uğraşması için harcadığı enerjiyi, zamanı memleketin büyük meseleleri için uğraşması lazım. Erdoğan, seçime 2,5 yıl olduğunu söylüyor. O zaman niye muhalefetle uğraşıyorsun? Niye enerjini buna harcıyorsun?

Ülkenin sorunlarını çöz. Mesele memleket meselesi değil de koltuk meselesi olunca maalesef ülkeye çok büyük zarar veriyor. Bir yargı operasyonu yürütme hattı var. Cumhurbaşkanı’ndan izinsiz, habersiz kimse yürütebilir mi, adım atabilir mi? Demek ki tüm bu konular ona gidiyorsa, müdahale ediyorsa o zaman başka işe zaten zamanı kalmaz.”

MUHALEFET DE MİLLİ İRADEDİR

Babacan, Erdoğan’ın “Muhalefetin de yerli ve millisini oluşturmak bize düşecek” dediğini hatırlatarak devam ediyor: “Bu, demokrasimiz adına son derece endişe verici bir gelişme. Tutukluluk istisna olması lazım. Erdoğan kendisi tutuksuz yargılandı. Şu anda tutukluluk çok yaygın bir ceza aracı. Erdoğan sık sık

‘Milli iradeyi temsil ettiğini’ söylüyor. Muhalefet de milli iradeyi temsil ediyor. Muhalefet de milli iradeyi temsil ediyor. Erdoğan’a oy veren her bir vatandaşımızın oyu ne kadar kutsalsa her bir muhalefet partisine oy veren vatandaşlarımızın oyu da bir o kadar kutsal. Dolayısıyla ‘milli iradeyi tek ben temsil ediyorum. Aklıma eseni yaparım’ zihniyeti yanlış.”

Belediyelere yönelik operasyonları “siyasi” olarak niteleyen Babacan, “İlkesel olarak bu operasyonları yanlış olduğunu” söylediklerini hatırlattı.

Babacan, Denetim yapan Sayıştay’ın da etkisizleştirildiğini, buna rağmen iktidar-muhalefet belediyelerinin eşitlik ve adalet ilkesi çerçevesinde denetlenmesi gerektiğini kaydetti.

SİYASET GEREĞİ KORKU AŞILIYOR

Babacan iktidarın son yıllardaki politika değişimini de değerlendirdi: “AK Parti için artık umut siyaseti bitti. İnsanları sürekli bir şeylerle korkutuyor, korkutarak destek sağlamaya çalışıyor. Halbuki mesele güvenlikse, dış politikaysa, ülkenin çıkarları önemlidir. Ve bunun iletişimi Türkiye’nin zafiyetlerini açığa çıkarmaya dönük değil, gücünü perçinlemeye yönelik bir iletişim gerektirir.”

UMARIM yeni Diyanet İşleri Başkanı toplumla, gençlerle yakın bir bağ kurabilir. Siyasetin etkisinde değil, dinimizin kutsallarının ön planda olduğu bir dönem olur. İktidar bağımsız kurumlardan hiç hoşlanmıyor. Diyanet bağımsız çalışması gereken bir kurum. Dindar retorikle yanlış muamele aynı pakete girdiği zaman bu dinden uzaklaşmayı beraberinde getirebiliyor. Bu çok büyük bir tehlikedir.”

Author: can tok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir